Pages

Selma Nigar Basturk

Selma Nigar Basturk
yazılarım ve fotoğraflarımla görüşmek dileklerimle

5 Aralık 2010 Pazar

İKİ YARIM BİR TAM ETMEZ.....

19 saat uykudan sonra kendime geldim..Uyumak bu kez bana meditasyon yapmak gibi geldi ara ara uyanıp gördüklerimi düşündüm.Sonra yatağımdan kalkıp yüzümde o buz gibi suyu hissedince kendime geldim.ilk işim basküle çıkmak oluyor galiba biraz kilo verdim 61.8kg bunu görünce sevindim,(en sevdiğim)sade bir kahve alıp bilgisayar başına oturdum.
    Uzun zamandır sinirlenmedim,üzülmedim,kızmadım,çok mutlu olmadım yani açıkça yazmak için beni tetikleyen bir şey olmadı…Çok sıradan 1 ay geçirdim iş fotoğraflar vs vs..Peki bugün beni ne tetikledi de yazıyorum onu bilmiyorum iş de …..Yine silmeden okumadan hızla yazdığım bir not umarım sıkılmadan okursunuz.....
    İki yarım bir tam,ilişkilerde yaşadığımız şu kısa hayatta hep kedimizi eksik yarım hissederiz.Yarım kalmış eksik aslında eksiklik içimizde,tam olmak için önce kendimizi sevmeliyiz ki başkaları da bizi sevsin.Başkaları bizi sevsin diye uğraştığımızda zaten kimse gerçekten sevmiyor.İki yarım tam olmuyor yani.Eksik yarım içimizde……
   Modern hayatlar yaşıyoruz artık cep telefonları,internet,televizyon özelliklede televizyon izliyoruz ve oradaki hayatlara özeniyoruz yaşadığımız bu modern hatta bunlara ulaşmak da artık hiç de zor değil. İlişkiler eskiye göre çok hızlı oluşuyor anne babalarımızınki gibi zor değil aksine çok hızlı kolay ilişki edinilebiliyor ama yürütülemiyor…
   Bir arkadaşım vasıtası ile çok iyi bir danışmandan bir süre ilişkiler üstüne eğitim aldım olgun bir ilişki nasıl olur nasıl yürütülür öğrendim ama bunu uygulamayı beceren bir erkek bulamadığımdan benimde uzun zamandır bir ilişkim yok….Şimdi bu konu üstüne bir şeyler yazacağım…
   Şimdi yeni nesil ilişkilerde bir öğrenememe durumu yaşıyoruz.Yaşadığımız kısa basit ilişkilerden hiç ders çıkarmıyoruz .Hatta hiç yaşanmamış gibi üstüne bir örtü çekip koşa koşa aynı benzer ilişkinin kollarına atıyoruz kendimizi.Ta ki yorulana karşı cinsten nefret edene kadar depresyona girene kadar  sürdürüyoruz bunu.Yeni bir ilişkiye enerjimiz  bile kalmıyor… Kendimizi bir yanlış ilişkiden diğerine sürüklüyoruz..Eskiden anne babalarımız ne kadar sabırlıysa ilişkilerde bizde bir o kadar sabırsız davranıyoruz ilişkilerde…Belki onların yaptığın hataları yapmadığımızı düşünüyoruz.Ama kendi yatığımız hataları durmadan tekrar ediyoruz.

     Söylediğim gibi bir ters orantı var bu durumda eskiden ilişkileri başlatmak zordu yürütmek kolay,şimdi ise başlatmak kolay yürütmek zor…Kolay elde edinilen ilişkilerden kolayca kurtuluyor ve yeni bir ilişkiye kolayca başlayıveriyoruz..Nede olsa yenisini bulmak şu teknolojik çağda pek kolay….Çocuk oyuncağına dönen ilişkilerimiz inanılmaz eğlenceli geliyor bazılarına.sıkılınca yeni oyuncak bulmak çok kolay çünkü.Hayat tekerrürden ibaret gibi yeni oyun yeni oyuncak tekrar oyun başlasın…
  Neden bu oyunları defalarca oynadığımız halde mutluluk ve tatmin olma eşiğimiz hep yükseliyor.Hep fazlasını istiyoruz.Çok fazla yaşanmışlık bize bütünlük mü veriyor yoksa daha çok eksik hissetmemize mi hizmet ediyor?
    Neden hep birine ihtiyacımız var?Kadınlar için ilgi,sevgi,nezaket,korunma iç güdüsü olabilir.Peki erkekler için onların neye ihtiyacı var?Güzel bir hatun,zariflik,cinsel tatmin ve düzen yani herkesin bir beklentisi var ilişkilerden..Yani herkes bir beklenti içinde.Hayatımızda eksik olan yanı tamamlamak için.İlişki isteğimiz tam olma iç güdüsü yüzünden.

    Söylediğim iki yarım asla bir tam olmaz bir ilişki için iki tam birey gerekir….Kendi içimizde tam değilsek başka bir yarımla tam olma şansımız yok…Yani sağlıklı bir birey olmak gerekir olgun bir ilişki yaşamak için.Büyümek gerekir olgunlaşmak gerekir.Biz ne kadar içimizde tam olursak içsel olarak sağlıklı bir birey olursak ancak böyle olgun ve sağlık bir ilişki içine girebiliriz..Büyümek demek acı çekmek ve  o acılardan ders çıkarıp olgunlaşmak demek..
     Sonuç olarak söylemek istediğim şu bedenen büyüdüğümüz gibi ruhumuzu da olgunlaştırmamız gerek,almayı istediğimiz gibi vermeyi de öğrenmemiz gerek,eksikleri tamamlamak için değil sahip olduklarımızı paylaşmak için bir ilişki edinmek gerek.

    Yani karşımızdaki kendimizi kapatmak yerine tüm kusurlarımıza eksiklerimize rağmen açmamız gerekir.Güçlü görünmeyi herkes ister ama kırılabilir olmayı da göze almak gerekir.

Muhteşem bir çelenk yapmak için bazen çiçekleri koparmak gerekir…

Selma Nigar Baştürk....

0 yorum:

Yorum Gönder